21 Eylül 2011 Çarşamba

Fenerbahçeli Kadınlar


41633 açıklanan biletli seyirci sayısı. Biletsiz girenlerle birlikte 50000'i bulmuş. Sezon açılışını Fenerbahçe'den sonra en çok seyirciyle açan takım 35 bin civarıyla Galatasaray. Bir sonraki normal seyirci standartlı maçta stadı doldurması muhtemel sarı kanaryaların. Alınan kararın yanlış olduğunu düşünsem de bu görüntüler tarihe geçti. Farklı sezonda Fenerbahçeli kadınlardan tarihi destek. Tarifi fotoğraflarda...

17 Eylül 2011 Cumartesi

Gaziantepspor 1-3 Fenerbahçe

Yine kazandı Fenerbahçe, zor Gaziantep deplasmanında. 19 maçta 18. galibiyet ve yeni bir rekor; 10 maçlık deplasman galibiyeti serisi. İyi iş çıkardı takım. Bu sezon kim oynarsa oynasa da farklı mağlup olunsa da bu takıma diyecek yok. Ama oynanan futbolu da incelemek gerek.

Fenerbahçe 90 dakika boyunca olmuş bir takım görüntüsü verdi. Saha içi yardımlaşma oyunun her saniyesinde iyi seviyedeydi. Daha üst seviye için fizik olarak da bir üst seviye gerekli. Bireysel olarak herkes kendi mevkisinde savunma anlamında çok iyi oynadı. 90 dakika boyunca görev bilincini kaybetmeden  oynamaları önemliydi. Yeni transferler de çabuk uyum sağladı. Caner ve Ziegler maçın en iyileriydiler. Caner çok iyi toplar kazanıp, iyi ataklar başlattı, savunmasına iyi yardım etti. Ziegler'in ise bütün gollerde adı vardı ve defansif görevini de layıkıyla yerine getirdi. Tek sıkıntısı pas kalitesinde ama bunun da daha iyi seviyelere çıkmasını beklemek zor. Cristian'ın sürpriz koşuları vardı ceza sahası içine.

Maçı 3'e bölebiliriz. 0-34 Mehmet Topuz oyundayken, 34-58 "Uğurlu" takım ve 58-90 Bienvenu'nun oyunda olduğu bölüm.

İlk bölümde klasik 4-2-3-1 ile sahadaydı Fenerbahçe. Mehmet Topuz (sakatlığı yüzünden) dışında görevini görevini aksatan yoktu. Tabi sakatken oynaması doğru olmayabilir. Fenerbahçe savunmada iyi ama hücumda üretken değildi. 1-0 geride kapadık bu bölümü.

İkinci bölümde Mehmet Topuz'un yerine Uğur'un girmesiyle bir anda golü de bulduk. Ziegler, Alex ve Uğur'un etkin olduğu bir bölümdü. Sağ kanata biraz hareketlilik gelince daha rahat hücum edebildik. Uğur ve Caner'in kendi bölgelerinden gelen Gaziantep ataklarında ortayı üçlemeleri top kazanmamıza ve ani ataklara çıkmamıza olanak sağladı.

Üçünücü bölümde ise taktiksel değişikliğe gitti Aykut Kocaman. 4-3-3'e dönen Fenerbahçe'de Caner ortaya, Bienvenu sağa ve Alex de uca geçti. İlk 7-8 dakika uyum sağlanması için geçtikten sonra oyun kontrolünü aldık. Cristian'ın yay önünde kaptığı topu Alex'e, O'nun da Bienvenu'ya pasıyla penaltı kazandık. Ligde 25 penaltı golü bulunan Alex, bu kez kaçırdı. Yine Alex'in pasıyla orta açan Ziegler, Bienvenu'ya golü attırdı.

Aykut Hoca çok iyi yönetti takımı. Maçın son bölümünde uygulanan 4-3-3 alternatif olmaktan çıkabilir ileride. Kaptan Alex'e ayrı değinmek lazım, 300. resmi maçına çıktı. O'nun için sağ tarafa bir yere AlexMetre açmak gerekebilir. İstatistikleri kovalamak kolay değil, sürekli güncelliyor...

12 Eylül 2011 Pazartesi

Hoş Gelemedin Cangele

Genelde sezona iyi başlamasıyla bilinen Kayserispor dün Bursaspor karşısında sinik bir görüntü sergiledi. Cangele'nin sakatlanması da takımın moralini bozdu. Bu sakatlıklar tesadüf değil yalnız. Tabi Bursaspor Avrupa maçlarına filan da çıktığı için daha hazır olması doğaldır. Kayserispor ise beklentimin altında kaldı keza sezon açılışı epeyi ertelenmişti. Özellikle orta sahanın ortasının ve defansın kendi içlerinde ve birbirleriyle uyumsuzluğu Bursaspor'un ataklarına hay hay çıkardı. Hücumda Gökhan Ünal ilerde yalnız kaldı biraz ama buna kendisinin de katkısının olduğunu söylemek gerek.

Kayserispor ligin üst sıralarında olduğu son yıllarda her zaman takım savunmasıyla ayakta kaldı. Zaten bu sezonlara hep bu yüzden  iyi başlamıştır. Ama defansta uyumu kısa sürede yakalayacaktır Shota, geçen yılki savunma dörtlüsünün ilk defa birbirleriyle oynamaya başladığını hatırlarsak. Orta sahanın ortasında da alternatif isim çok; Okay, Furkan, Santana, Riveros, Abdullah ve daha ofansif olmasına rağmen Engin. Bunlardan hangi 3'ünün ilk 11'de oynayacağını kestirmek zor.

Öyle Bursaspor'un çok üstün oynadığına filan da katılmıyorum. Kayserispor bu haliyle oyunun yarısına yakın kısmında topa sahipti ama üretemedi. İlk 2 gol bireysel hatalardan yendi ama Bursaspor'un kaçırdığı pozisyonlar asıl s.o.s di. Cuma Antalya maçını kazanması moral açısından önemli.

Bu arada Bursa da Eskişehir de statlarını dolduramadılar, önemli maçlar olmasına rağmen. Yaşatılan futbol ortamının getirdiği yer burası. Bakalım, Kayserispor kaç bin seyirci toplayacak...

7 Eylül 2011 Çarşamba

Hoşçakal Lugano (Tota)


Fenerbahçe için bir defanstan fazlasıydı. Sadece fiziksel ve mental yapısıyla takıma katkıda bulunmuyordu. Profesyonelliği ve bunun devamında bu kelimeyi kullanmayı hiç sevmem ama "ruh" denen şeyi katıyordu takıma. Ruh zaten öncelikle profesyonellikten geçiyor olsa gerek. Çok gündeme gelip konuşmayı sevmezdi. Basına genelde hakkında basında çıkan dedikodulara cevap vermek için demeç verirdi. Sahada takımına nasıl bağlı olduğunu ve futbolu nasıl sevdiğini görmek zor değildi. Son sezonda Tota ile ilgili aklımda kalan en önemli sahne, Karabük'e karambolden attığı gol sonrası, topu oraya yollayan Alex'i gol sonrasında ısrarla yakalayıp sevincini paylaşmasıydı.

Diego Alfredo Moreno Lugano 5 sezonluk Fenerbahçe kariyerinde; Lig'de 125, Avrupa'da 38, Türkiye Kupası'nda 21, toplamda 184 resmi maça çıkmış. Ayrıca bu süreçte Uruguay ile de 46 maça çıkmış Tota. Ligde 22 gol-5 asist, Avrupa'da 3 gol ve Türkiye Kupası'nda da 3 golle takımına katkıda bulunmuş. Evet, bu adam defans oyuncusu...

O ve Fenerbahçe taraftarı birbirlerini çok sevdiler. Belki de zorunlu diyebileceğimiz bir ayrılık oldu. Her şey için teşekkürler Tota. Yolun açık olsun, takipteyiz.