25 Mayıs 2011 Çarşamba

Şampiyon Fenerbahçe

Yorucu bir sezonu geride bıraktık. Sezonun ilk yarısında inişli-çıkışlı bir grafiğimiz vardı. Önce Şampiyonlar Liginden sonra UEFA Avrupa Liginden elendik. Yeni Malatya maçından sonra takım taraftarın da desteğiyle kendine geldi. Sezonun ikinci yarısındaki maçlara müthiş konsantre olduk. Olduk, çünkü, sadece takım değil bütün Fenerbahçe ailesi birlikte hareket etmeye başladı. Alex'in önderliğinde de 17 maçta, 16 galibiyet ve 1 beraberlikle sezonu şampiyon olarak kapadık.

O kadar çok önemli dakikalarımız var ki, bunu Mert'in penaltısı falan diye ayırmak istemiyorum. Kadrodaki çoğu futbolcunun katkısı oldu. Gökay, Okan ve Mert gibi gençlere de önem verilmesi bizim için önemliydi.

Son Sivas deplasmanına gitme fırsatı yakaladım. Tribün olarak çok iyiydik. Orada Sivasspor ile kardeş gibi geçinmeyi, beraber tezahüratlarda bulunmaya karşı oldum. Sonuçta onlar bizim rakibimiz ve biz o maçı önünde sonunda kazanmak için mücadele edecektik. Biz bize yeteriz sloganını da sevmiyorum, hoş değil. O durumda olsak da cidden hoş değil.

Alex ile de twitter'da bu sezon atacağı gol sayısı konusunda twitleşmiştik. Kaptan kariyerinde 334, Fenerbahçe'de 135 golünün bulunduğunu, kariyerini 400 golle bitirmek istediğini söylemişti. Ben de bunun için 3 sezonun gerekebileceğini ve bu yıl 160-165 golü bulabileceğini söyledim. Yani, bu yıl 25-30 arası gol atacağını. Kaptan cevap verdi: "ÇOK GOL 30". Kaptan 30 değil 3 de atsa, yeri ayrıdır, benim için Fenerbahçe tarihinin en önemli futbolcusudur. İşte linkleri: http://bit.ly/kmpirn | http://bit.ly/kbuNBt | http://bit.ly/m52qQM




Futbol bir oyun. Bu oyunu 2010-2011 sezonunda en iyi Fenerbahçe oynadı STSL'de. Bu yüzden de;

ŞAMPİYON FENERBAHÇE

Hiç yorum yok: